Antalya Dost Müzik
ikinci el ev ses sistemleri
Derdiyoklar İkilisi
Derdiyoklar ikilisi için nasıl bir yazı yazılacağını, nereden başlanıp nerede bitirileceğini iyice bilenler gelsin lütfen. Derdiyoklar'ı anlatmaya kelimeleri yetirebilecek kim varsa lütfen çıksın ortaya. Benim şimdi aşağıda gariban ve çekingen, kırılgan ve uysal kelimelerim var onlar için göğnümde sakladığım. Lakin bu yetmez Derdiyoklar için. Onların ne kadar büyük bir oluşum, ne kadar büyük bir grup, ne kadar büyük bir ikili olduğu öyle bir öyle bir anlatılmalı ki yıkılmaz denen dağlar yıkılsın. Benim aşağıda iki lafım var onlar için ama bu yetmez. Bir tarifi olmalı ki onları erimez denen dağların karı erisin. Derdiyoklar için binlerce kelimelik haznesiyle ortalığı hallaç pamuğu gibi atacak varsa meydana çıksın. Benim aşağıda bir çift sözüm var ama bu yetmez. Ben yetiremedim. Beynimde biriken ne kadar kelime varsa hiçbiri kalmadı. Ne yazarsam eksik kalıyor. Dilimi döndürecek harf bulamıyorum.
Derdiyoklar İkilisi. Biz de çokca tanınmaz ama 1980'li yılların tam manasıyla fenomen grubudur. Dünyanın en sıradışı müzik grupları narasında yer alırlar. Onları tanımayanlar adlarına bakıp alaycı bir tavırla gülümseyebilirler ama onların ne kadar önemli, ne kadar ayrıcalıklı, ne kadar özel olduklarını bilen dünyada 10 milyondan fazla insana rastlanır bence.
Ali Ekber Aydoğan ve İhsan Göğercin'den oluşan Derdiyoklar yaptıkları müziğe 'dısco folk, modern folk' adını koyuyorlar ama Anadolu folk olarak ta tanımlanıyor. Grup, Anadolu Rock türünü de ilk ortaya çıkaranlardan olduğunu ve Barış Manço'nun kendılerını çok kez örnek aldığına vurgu yapıyorlar.
Derdiyoklar. Gizemli, sıradışı ve çok aykırı. Böyle bir müzik grubu daha önce hiç görülmemiştir. Bundan sonra da bir benzerlerinin ortaya çıkacağı tahmin edilmemektedir. Bateri gurubu ve üçlü bir kombinasyon içeren çalgılarıyla yaptıkları müziğin doğallığı ve saflığı ile, sahnede yaptıkları çok orijinal hareketleri ile milyonlarca insana bambaşka duygular yaşatmış dünyanın en önemli müzikal yapılarından biridir onlar.
Derdiyoklar'ın hikayesi grubun kurucusu ve beyni Ali Ekber Aydoğan ile başlar. Malatya'da doğan Ali, yoksul yaşamlar gibi başlamaz hayatı. Yörenin en varsıl ailesindendir Ali. Göz görmeyen sınırları olan topraklar ortasında, geçtiği yerleri silip süpüren sürüler içinde geçer çocukluğu. Tarlalarında çalışan onlarca ameleleri vardır. Hasat küfesini taşıyan ırgatllar içinde yaşar. El üstünde büyür. Yokluk görmez, açlık bilmez, yediği önünde yemediği arkasındadır belki ama, Ali yanındakileri de düşünür. Ve hikayenin kıırlma noktası başlar. Ali'nin karnı tok sırtı pektir belki ama tanıklık ettiği yoksulluğun, emeğin, alınterinin, mücadelenin vurucu etkisiyle tasarlar müziğini yüreğinde.
1972 senesinde plak çıkarmak için İstanbul'a gelir plak yapmak için. Plakçıya, ' farklı ve modern bir müzik yapmak istiyorum' der. Hem bağlama düzenimiz olsun, curamız olsun, tanburumuz olsun ama bateri, gitar, klavye de olsun' der. İlk plağını çıkarır ve 'köyümün sorunları' adını verir. Henüz Derdiyoklar efsanesi daha doğmamıştır. İlk plağının hazzını yaşayan Ali, yeri yerinden oynatacak Derdiyoklar ikilisinin bir devi olacağının bilincinde değildir.
Türkler tarafından dönemin en popüler göç ülkesi olan Almanya'ya gider Ali. Köyünde bıraktığı ucu belli olmayan topraklarının verdiği özgüvenle, sürüler için kınalı koyunlarından hissettiği mutluluk ile ve de gördüğü yoksulluğun içini ezen hisleri içinde köyden arkadaşı İhsan Göğercin ile tanışır. El memleketinde birbirlerine sarılarak aynı vatanın kokusunu içlerine çekerler.
Ve Derdiyoklar İkilisi kurulur 1970'lerin ortasında. Almanya ve diğer bazı ülkelerdeki yüzlerce konser verdikten sonra İlk kasetleri 1979 yılında çıkar . 1980'ler boyunca tam manasıyla onlarca ülkede fırtına gibi eserler. Derdiyoklar fiziki görünümleri ve kıyafetleri ile milyonlarca insanın ilgi odağı olmuştur. Birbirine karışmış uzun saç sakal ile kendi tasarımları giysileri ile dünyanın en önemli ekollerinden birisi oldu.
Almanya'da türkler düğünlerine en fazla onları çağırdı. Onların çağrılı olması büyük sükse olurdu. Düğün salonlarının dışına ' derdiyoklar çalacak' yazılırdı bazen. Düğün davetiyesine gerek kalmazdı sanki, onların adını duyan zaten gelirdi düğüne. Derdiyoklar çalacak diye düğünle ilgisi olmayanlar da gelirdi salona. Almanlar, Almanya'da yaşayan başka ülke insanları da gelirdi onları izlemek için. Gümüşhane'li Hasan amcanın düğününde sarışın bir Alman, beyaz tenli bir İrlanda'lı olabilirdi. Hippi kültürünü yaşayan Danimarka'li bir kişi de Van'lı Hıdır amcanın kızının düğününe gelebilirdi.
Toplam 15 kaset çıkardılar. Bana göre tüm kasetleri 5 milyondan fazla sattı. Grubun kurucusu, beyni tasarımcısı Ali Ekber Aydoğan ya da popüler tanımla Derdiyok Ali, müzik geleneğini biraz da aileden alır. Babasının amcasının oğlu taş plaklar çıkarmış yörenin hatırı sayılır müzisyenlerindenmiş. Amcası Kazım cem evlerinde etkin görevler almış. alevi kültürü içinde büyüyen ve yetişen Derdiyok Ali, buradan aldığı hayat duruşu ve karakter çizgisi ile kendi biçimlendirdiği müzikal yapısı ile bazen kırsal ile kentliyi, yakın ile uzağı birleştiren bir dost köprüsüdür.
Derdiyok Ali, varsıl halinden aldığı gücü halk için, müziksever için kullanır. Maddi zenginliğini kalbine transfer eder. Varlığını artırdıkça yüreğini zenginleştirir. Ve sonucunda inanılmaz bir özgüvenle sahnedeki benzersiz ritmlerini, benzersiz fiziki hareketlerini insanların his ve heyecan doyumuna sunar.
Derdiyoklar, kendileri has müziklerinde, bazı parçalarında orijinal hayvan sesleri kullanırlar. Bazen at kişner, koyun meler, köpek havlar, eşek anırır. Özellikle eşek sevgisi, hayvan sevgisi üzerine yaptıkları 'YAŞAYIN HAYVANLAR' adlı parça Derdiyoklar'ı çok seven Barış Manço'nun da ilgisini çeker ve Manço, Derdiyoklar'dan yola çıkarak 'Arkadaşım Eşşek' parçasını yapmıştır. ''ÇOBAN MAMOŞ'' adlı kasetlerinde yer alan aynı adlı parçanın içinde geçen 24 AYAR ÇOBAN MAMOŞ sözü yine Barış Manço'nun çok ilgisini çekmiştir ve o Manço takip eden ilk albüm çalışmasına 24 AYAR MANÇO adını vermiştir.
''...Ah Almanya, Çocuklar, Dertler Meydanda, Hayvanlar, Durmadan Gel, Kazmayı Vur Vur Madene, Aman Cano, Bu Hasretlik Çekilmez Oldu, Digel Ağlatma Beni, İnsan Sevgisi, Öğretmenler, Özünü Bilmeyenler, Gel Hele de Kurban Gel Hele, Bağışla Beni, Ben Bilmiyom, Halay Çekin, Sevdalılar Düğünü, Yaralıyım, Leyla, Kim Kimdir, Sen Dertlisin, Gençler Gençler, Hamo Dayı, Bu Sevdaya Neden İnandın, Öküz Çağı, Köşeyi Dönmek İçin, Doğayı Sev, Yar Oy, Eminem, Derviş Emmi, Karadeniz Türküsü, Çoban Mamoş, Barış İçinde, Garip Modalar, Dom Dom Kurşunu, Gözlerin Bakıp ta Görmediği, Kara Üzüm Habbesi, Korkmirem, Yolumuz uzaktır, Dünya Durulmalıdır, Su Gelir, Gurbet Kahrı, Yokmuş Gibi, Taklitçiler, Mendil, İsyan Etmek Boşuna, Nem kaldı, Evlat Gönderdim, Naze, Hayvanlar, Maden Ocağı, Başlık Parası, Deli Bayramı, Dam Üstünde, Semah, Aşağıdan Bir Yel Esti, Yaz Gazeteci, Öldüm Öldüm, Sende Yuırdun Kokusu Var, Kırat Semahı, Durgun Bir Dert Nehri, Salında Yürü, Derdiyoklar, Dert Deryası, Seherde Bir Bağa Girdim, Ötme Bülbül, Tabiat, Dam üstünde Uzun uzun Bacalar, Türkülerle Gömün Beni, Şu Dünyanın halkı...'' Ve devam eden plak ve kaset olarak çıkan 200'e yakın parça . Bildiklerimiz, duyduklarımız var içlerinde. Bildiğimiz parçaları Derdiyoklar'ın kendilerine özel tarzlarıyla duyuyoruz.
Almanya'da düğünlerde çok amatörce çekilmiş birkaç video Youtube'de paylaşılınca bir anda binlerce hayran duyanlar oldu ama oldu. Müzikal projelerini ve sahne hareketlerinin sadece birkaç parça da dinlemiş, görmüş olanlar adeta donakladı. Derdiyoklar adlı köylümsü gibi duruyor ama o bir kaç canlı kaydı görenlerden kimi '' progressive rock' ın, psychedelic' in en babasını yapmış adamlar'' dediler.
Bu yazı burada bitmez. Bitmemeli. Daha hiçbir şey yazmadım. Onlarında da nasıl bir doğaya turkun, nasıl bir insana tutkun, nasıl bir barışa tutkun, nasıl bir emeğe hayran oldukları hakkında daha bir iki söz bile edemedim. Grubun beyni ve ve müzikal hazırlayıcısı Ali Ekber Aydoğan'dan özür diliyorum, lütfen bağışlasın beni. Tüm hayatını insanlar arasında kurmak istediği bir dostluk köprüsüne adamış Aydoğan için bir sonbahar gecesi başlayıp aynı gecenin sabahında son bulan birkaç kelime bu. Bu yazı burada bitmez.
(Halil Özden)
Yorumlar -
Yorum Yaz